Paylaş
Arkası Yarın

Rıza

Rıza

Bölüm 1

Refahiye

Refahiye. 4000 nüfuslu küçük kasaba. Erzincan’dan başka bir yer görmemiş olan ben bugün babamla yine Şehre gidiyoruz. Babam Valiliğe uğrayacak. Ben de Mal Müdürlüğünün şoförü İsmail Abiyle takılacağım. Babam mı? İlçenin Mal Müdürü. Oda buralı. Memleketim der başka bir şey demez. Onun sayesinde ailecek en hızlı memleketçi olduk. Ben kim miyim? Adım Rıza. Refahiye Ortaokuluna gidiyorum. Henüz birinci sınıftayım. Rıza Dedemin adı. Ben bu ismi sevemedim bir türlü. Sınıfın en güzel kızı Oya bana ismimin güzel olmadığını söylediğinden beri sinir oldum bu isme. Geçenlerde babama ismimi değiştirebilir miyiz diye sordum. Anneme anlatırken duydum. Kaymakamdan fırça yemiş. Bacak kadar adam bana bağırdı diye söyleniyordu. Sanırım zamanlamam yanlış oldu. Zira savurduğu tekme popomu sıyırdı.

Oya; Babası ilçedeki Devlet Hastanenin pratisyen doktoru. O benim gibi değil. İstanbul’u bile görmüş. Başka yerlere de gitmiş. Tüm okul hasta ona. Onunla konuşmak için herkes bahane uydurmakla meşgul. Ben biraz torpilli sayılırım. Zira ilçede babam protokolde olunca ailecek görüşüyoruz. Bizimkiler akşam oturmasına gideceklerinde haber vermek için beni gönderiyorlar. “Bir maniniz yoksa Annemler size gelmek istiyor” diye soruyorum. Henüz manimiz var gelmesinler diyen çıkmadı. Ne de olsa buradaki en önemli sosyal etkinlik bu. Ayrıca, her kapı çaldığımda yanaklarımı sıkıp elime yiyecek bir şeyler tutuşturulmasını da çok seviyorum. Neden hep annemler dediğimizi de anlamıyorum. Babamlarda diyebiliriz.

Bizimkiler akşam gezmesine gittiklerinde genelde Ağabeyim Ömer ile ev de kalırız. Aramızda 4 yaş var. Çoğu zaman onun yüzünden bu sosyal etkinliklerden mahrum kaldığım için sinir oluyorum. “Ben evde kalmak istiyorum, gelmek istemiyorum” dediği zaman bende mecburen onunla evde bırakılıyorum. Bazen okul çantasını taşımak şartıyla abim aile gezmesine katılıyor. Çantası benimki gibi değil. Çok ağır, şifresi olan Bond çanta. İlerde bana da alınacakmış. Ama sanırım birçok şeyde olduğu gibi çanta da ağabeyimden bana miras kalacak. Geçenler de Babamın yanında Oyanın babası doktor Mehmet amca “yahu bu çocuğu abisiyle karıştırıyorum. Kıyafetler aynı olunca Ömer hiç büyümüyor sanıyorum. Bu Rıza mı yahu?” dedi ve güldü. Geri zekalı.  

Aysun duydu mu ki? Lanet olsun.

Aysun abla! Mal Müdürlüğünde çalışan en güzel kız. Yanaklarımı sıkar ve beni öper mi düşüncesiyle babamın yanına gidiyorum. Bazen sadece göz kırpıyor. Olsun göz kırpması bile çok güzel. Aysun’u her gördüğümde Oya’yı düşünüyorum. Acaba onun memeleri de böyle büyüyecek mi ?

 

TH